top of page

Korkmam Artık: Sen Yoksun; Yaşlanan Pentagramdaki Sarı Kardeş'e Soralım?

Yazarın fotoğrafı: Avni Onur SevinçAvni Onur Sevinç

Yapalım mı bunu? Sarılarımız dayanıklı mı Adem oğulları? Peki o zaman. Avni Onur'un gelişiminde gözlediği şeylerin başında Sarı geldiğinden dolayı benim için hava hoş?


Zamanı hissetmesem de değişimleri gördüğüm bir beden taşımak şeylerin doğasına dair alanımda olan anlayışların hareketine neden oluyor. Bazı şeylerin orada olduğunu fark etmek yolculuğumun köküne dair fikir veriyor gibi. Yine bir topraklanma, köklenme sorunu var; en ilginci de kendime acımak istiyorum sanırım. Yalnızlık, yaş, düzen gibi kavramlardan yoklayan psikolojinin oluşturduğu içsel ciddiye almalara ne demeli? Akrebin bu geçici hallerinin duygusunun beni sarmasına da izin veriyorum tabi. Çünkü saçmalığın içinde çok az kişinin görüş/paylaşış derinliği yaşadığımız bir şey vardı.


Sahra kuş ile ayrıldıktan sonra olan biten şeylerin boşluğu ve yine de kendimi oyalamadan geçip gitmeye yatkınlığım değişik geliyor. Dünyadaki değişimlerin bedenin sağladığı enerjilere göre yapmak biraz acımasızlık gibi. Yani spiritüel gelişim insanlarıyız? Ama kararlarımızda bedenin bize sağlayacağını ön gördüğümüz geçicilik var. Dilerim ki mutlu ol sevgilim! Sanırım kararın içinde bedenin yapacağını düşündüğüm beş duyu deneyimleri vardı?


Doğada demlenen anlayışların derinliği ve bu kadar şeyin birikiyor olmasıyla ne yapacağımı da pek düşünmüyorum. Aslında çok az önemli, günün sonunda işi yine sarıya bırakacağım izninizle. Zaten düşünen bir elektrik yatkınlığım yok, ancak büyük bir stres kaynağının benden alınıyor olması içimde sistemin Doğasına dair derin hürmetimi geliştiriyor. Tam bir yıl geçti ve yine bir şeyler başlıyor ve 2025 yılında bunun olması da ayrıca mutluluk verici çünkü işler karışacağı bir yıldayız.


Canla başla taşı arıyoruz, güç üretmek için kaynakları kullanmaya ya da okült dünyaların birikimlerini çağırıyoruz çünkü diğer tarafın elindeki pratik akışkan dünya öğrencilerinin ahengini bozuyor gibi?



Yaşın getirdiği pentagram konumu beni sarının içine konumluyor. Şunu biliyorum ki deniyoruz ve kovaya yanıt veriyoruz, belli bir derece de olsa. Bu dünya hayatı kapanana kadar çabalamaya devam edeceğim, belki de hayatımdaki aldığım kararın doğru muydu, gerekli miydi diye de ara ara bakmaya da devam edeceğim. Crowley gibi "sonuna kadar dayan" diyebilirim burası için? Belki de aradan yıllar geçince "sonuna kadar dayanacak bir şey yokmuş" şeklinde yazabilirim?


Self'in eridiğini fark ediyorum hem de hançersiz! Bu da böyleydi bir sonrakine.


 
 
 

Comments


"Kapının önünde duruyor ve kapıyı çalıyorum. Eğer birisi sesimi duyup kapıyı açarsa, onun yanına gireceğim; onunla yemek yiyeceğim, o da benimle."

 

© 2025 Ahenkli Doğa tarafından canlandırılmıştır.

  • Avni Onur Sevinç YouTube
  • Avni Onur Sevinç Facebook
  • Instagram
bottom of page