Mark 1:24 "What do you want with us, Jesus of Nazareth?" AOS 1:1 "You have conquered me Jesus Christ of Nazareth"
- Avni Onur Sevinç
- 30 Mar
- 3 dakikada okunur
Rabbe sesleniyorum, yüceler yücesine; kralların kralına; "host'ların" lordlarına ve onun yol arkadaşlarına; büyük anneye; Ay'dan gelen ve bir sonraki büyük gözcü olacak olana; karmamızın bağlandığı büyük varlığa; Ay'da işleri batıranların yine de büyük beyaz locanın kapılarında durup zamanında bizi içeri alanlara; spirit of piece*'e ve buralarda doğamayan tahtın sahibine.
"Alın yiyin bu benim bedenimdir." Günlük olarak ne kadar söylesek azdır sanırım. Neden Christos onu biraz konuşalım mı dostlar? AOS'un hikayesi; biraz yoğun başlamıştı küçük zamanlarda, kendimi "koruyamadığım" zamanlarda; aslında deneyim belliydi, ona korkma yanıtını ben veriyordum otomatik olarak çünkü korkulmayacağını kimseden görmedim, kendim de keşfedemedim. Uzun bir süre? Belki birkaç yıl, "hocaların" etkileri de bir işe yaramadı. Uzun bir süre böyle gitti, inanca zarar verdi çünkü göremiyordum; değişim yoktu, değişim olmalıydı. Varlığını bilsem de. Böyle uzun zaman geldi gitti konu arada testi doldu tabi, ancak büyük doldurucuların başında Tehillim gelir. Orada yazılanlara sanırım saçmalıyor bu kadar olur mu falan dediğimi hatırlıyorum. Şimdi daha iyi anlıyorum ki, Davud beni bir sonrakine hazırlamış.
Mezmurlar 145:15-16
Herkesin umudu sende, Onlara yiyeceklerini zamanında veren sensin.
Elini açar, Bütün canlıları doyurursun dilediklerince.
An'dan içeri girelim dostlar. Kalbimizin mistik yönüne iyi bakalım, günün sonunda akıl gidiyor, cinsel enerji gidiyor/bitiyor; kırmızı ve iç güdü zaten otomatik olarak işlerini yapıyor ve bizimle kalanlar duygusal merkez; tabiki onun yüksek karşılığı. İçerideki, kuş dilini bilen Süleyman'ı bilenlerden dersler alıyoruz değil mi? Onların çekimlerini hissediyoruz? Aklın görevini hissettiren ve işte o erime halleri. Burada her şeyi konuşamasak da, gerisi derslerde, gezilerde, yaşamda. Anların içinde, doğal olarak ilerleyen paylaşımların içinde. Kendisini seviyoruz:) Büyük kalp, bizi çektiğin gibi biz de seni çekiyoruz.

*Spirit of Peace'i anlamak için büyük niyaz
Niyazın ilk aşaması, "Işığın Güçleri insanlığa aydınlanma getirsin" ifadesiyle monadik seviyelerde bulunan potansiyelleri harekete geçirir. Bu çağrının içeriğinde Dünyanın Efendisi ve Tanrı'nın Tahtı Önündeki Yedi Spirit gibi kozmik varlıklar da yer alır. İkinci aşamada ise Barış Spiriti ve Mesih çağrılır. Dünya çapında özveri gösteren kişiler bu çağrıyı kullandığında, İnsanlık, Hiyerarşi ve Şambala olmak üzere üç temel merkez birbirine bağlanır. Bu süreç, insanoğlu ile ruhsal hiyerarşi arasında daha yakın ve güçlü bir ilişki kurulmasını sağlar.
Wesak Festivali bu bağlamda özel bir öneme sahiptir. Bu kutsal dönemde Manu, Mesih ve Mahachohan, Buda’yı çağırarak insanlık için ilahi iradenin tezahürünü kolaylaştırmasını isterler. Buda’nın rolü, üç gezegensel merkez (İnsanlık, Hiyerarşi, Şamballa) arasında doğru insan ilişkileri, uyumlu işbirliği ve sevgi dolu anlayış geliştirmektir. Buda, aydınlanmaya ulaşarak Işığın Güçleri ile ilk büyük bağı kurmuş olan yüce bir önderdir. Benzer şekilde, Mesih de Tanrı’nın iradesini Sevgide ifade etme ve dünyayı kurtarma yeteneği sayesinde Barış Spiriti (gezegen-ötesi, güneş sistemine ait bir Varlık) ile ilk kez büyük bir bağ kurmuştur.
Mesih ve Buda aracılığıyla artık insanlık, Şambala ile daha yakın bir ilişki kurabilir. Bu ilişki, insanlığın evrimsel yolculuğunda önemli bir dönüm noktasıdır. İnsanlık, kaderindeki görevi üstlenerek gezegensel bilincin üstün halleri (süper-insan durumları. YOV HI-MAN) ile alt-insan krallıkları arasında akıllı ve sevgi dolu bir aracı haline gelebilir. Böylece insanlık, gezegenin kurtarıcısı olarak evrensel bir misyonu yerine getirebilir.
Yaşayan Mesih, insanlığı kurtaran olandır. Ancak bu kurtuluş yalnızca bireysel fedakarlıkla mümkün olacaktır. Günlük yaşamda kişisel çıkarları bütünün iyiliği için feda etmek, insanların dünyasını kurtarabilecek en güçlü araçtır. İnsanlığın bu yolda ilerlemesi, hem toplumsal hem de ruhsal dönüşümün anahtarıdır.
Büyük niyaz, her bireyin kendini aşması ve gezegenin geleceği için sorumluluk alması gerektiği gerçeğini vurgular. İnsanlık, bu çağrıyı kabul ederek hem kendi gelişimini tamamlayabilir hem de dünya üzerinde barış, uyum ve aydınlanmanın hakim olduğu yeni bir çağ başlatılmasına katkıda bulunabilir.
Comments